Serhat Ahmet Tan’ın son kitabı 2023, 9 Eylülde kitapçılardaki yerini alıyor. Kitabın yayıncısı olan ŞiraYayınları, dağıtım öncesinde bazı açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklama, yayınevinin bu kitaptan dolayı ağır bir sorumluluk üstlendiğini ve gelecek eleştirileri şimdiden bertaraf etmek istediğini gösterir nitelikte. Nitekim 2023 isimli kitap ile kamuoyuna sunulacak olan bilgiler, Serhat Ahmet Tan’ın daha önceki kitaplarında öngördüğü gibi Türkiye-İsrail ilişkilerinin koptuğu bu günlerde, ciddi tartışmalara yol açacak türden. Dolayısıyla Şira Yayınları haklı olarak böyle bir açıklamayı yapma gereğini duyuyor ve sadece gelecekte yaşanması muhtemel olan korkunç bir savaşın karşısında olduğunu belirterek iyi niyetini ifade etmeye çalışıyor. İşte 2023 ile ilgili o açıklama:
Bütün kitap boyunca temel olarak Kuran-ı Kerim’in ilgili bölümleri kaynak olarak kullanılmıştır. Buna ek olarak hadisler, Tevrat ayetleri ve Müştak Baba’nın şiirleri de ilgili yerlere destekleyen belgeler olarak monte edilmişlerdir.
Ortaya çıkan hikâye şudur: 2011 senesinin 27 Kasım’ından itibaren dünya yeni bir döneme girmektedir. Bu dönemde bir dizi olay, domino etkisi göstererek Ortadoğu’da meydana gelecek ve sonuçta 2030 senesinde birinci büyük kırılma yaşanacaktır. Ortadoğu’daki olaylarda 2030 yılına kadar baş aktör, aktif durumdaki ülke Türkiye olacaktır. Pasif rakip aktör olan İsrail, gerileme dönemine girecektir. Türkiye önce Kuzey Irak’ı, sonra Irak’ın tamamını, daha sonra Lübnan ve Suriye’yi, en son da Batı Şeria ve Gazze’yi egemenliği altına alacaktır. 2027 yılından itibaren yıkılma eğilimine giren İsrail karşı atak başlatıp 2030 yılında güçlü bir hamle yaparak dengeyi sağlayacak, takip eden 20 yıl içinde Türkiye gerilerken İsrail 2050 yılında imparatorluğa ulaşıp bütün Ortadoğu’ya egemen olacaktır. İsrail 150 yıl hüküm sürecek ve daha sonra ikinci büyük kırılma gelecektir. İkinci dönemde atağı Türkler başlatıp bütün Ortadoğu’ya liderlik yapacaklar, İsrail’i nihai olarak yok edeceklerdir.
Kitabın amacı her iki büyük kırılmayı insanlığa büyük zararlar vereceği endişesiyle önleyebilmek üzere olumlu bir bilinç oluşturmaktır.
Birinci kırılmanın önlenebilmesi halinde ikincisinin de yaşanmayacağı ima edildiği için, ayrıca birinciyi gündeme alan olaylar dizisininin gelişmesinde Türkiye aktif rol aldığı için birinci kırılmanın önlenebilmesi, henüz olaylar başlamamışken Türklerin iradesinde bulunduğunu gösteriyor. Uyarı, her iki ulusa ve özellikle Türklere yönelik, bu sebeple “FIRSAT MI? TUZAK MI?” sözleriyle yapılmak istenmiştir.
Ulusal çıkarlara aykırı gibi görünen bu uyarının, ulusal çıkarlara geçici olarak uygun gibi görünen Ortadoğu’daki aldatıcı kazançların altındaki tuzak dinamiğini gözler önüne serip seremeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Kitapta sözü edilen konular hiçbir şekilde bildiğimiz anlamda enformasyon delillerine değil, geleceğe ait özel bilgi belgelerine dayanılarak incelenmiştir. Bilgilerin elde edildiği belgeler Kuran, Tevrat, Hadisler, Müştak Baba Divanı, Yuşa Tepesi kitabeleri, Davut’un Kılıcı’nın kitabeleri, Elmalılı tefsirindeki kadim bir İsrail hikâyesi olan “Unuk Oğlu Uc” hikâyesidir. Bu sebeple ileri sürülen iddialar devlet sırrı niteliği taşımamaktadır. Kullanılan kaynaklar binlerce ve yüzlerce yıllık herkese açık kaynaklardır. Olayları plânlayıp yürütenlerin bile, zamanı gelmeden önce akıllarında bulunmayan bilgilerin mevcut olduğu eski kaynakların ortaya koyduğu senaryo, ancak olaylar geliştikçe ve iddia edilen senaryo gerçek olaylarla örtüştükçe ciddiyet kazanabilir. Bu sebeple henüz inandırıcılığı bulunmayan bu kitapta, sadece barışa yönelik uyarı yapabilmek amacı izlenmiştir. Açıklanan şeylerin ulusal çıkarlara ters olduğu iddia edilecek olursa, plânlanmamış bulunan şeylerin nasıl ulusal çıkar olabileceği de açıklanması gereken bir sorun oluşturur.
Kitapta sözü edilen olayların benzerleri gerçek olgular olarak yaşanacak olurlarsa, kitabın uyarısının da ciddiyetle incelenmesi kaçınılmaz olacaktır. Kitap, Kuran’da sözü edilen salih emel olgusu dikkate alınarak ve SULH amacına yönelik bir kitap olması arzu edilerek ve iyi niyetle oluşturulmuştur.
KİTABIN BÖLÜMLERİ
2023 altı ana bölümden oluşuyor.
ÖNSÖZ:
Bu bölümde, hayatın içinden bazı örnekler veriyoruz. Yaşadığımız ve yaşayacağımız bütün olağanüstü sayılabilecek gelişmelerin, aslında bilinçaltımızda temel bir program olarak mevcut bulunan HAYATI KORU ilkesiyle yakından ilgisi bulunduğu anlatıyor.
BİRİNCİ BÖLÜM:
Mustafa Kemal isminin 200 yıl önce yazıya dökülmüş bulunan Divan-ı Müştak Efendi isimli kitaptaki kaydının nasıl mümkün olabileceği örnekler verilerek açıklanıyor. Gelecek zamandan herhangi bir istihbaratın, biz onu planlamadan, hatta düşünmeden önce bize ulaşıp ulaşamayacağı sorgulanıyor.
İKİNCİ BÖLÜM:
İsra suresindeki ilk on ayetin anlattıklarının, henüz yaşamamış olduğumuz olağanüstü ve hiç beklenmeyen şeyler olduğu, dünyayı ve özellikle de Ortadoğu’yu nasıl etkileyeceği araştırılıyor.
Armageddon olarak bilinen iki büyük savaşın belirtileri, özellikleri ve zamanı irdeleniyor. Tarafları tanımlamaya çalışılıyor.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
2010 senesi itibarıyla içine girilen yeni siyasi sistemin ilk tetikleyici olayı anlaşılmaya çalışılıyor. Türk ordusunun Kuzey Irak’a girip yerleşmesinin Maide suresi ayetlerinde anlatılıp anlatılmadığı inceleniyor.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:
Sistemin ilk büyük kırılması olan birinci büyük savaşın ön belirtilerinin neler olduğu ve nasıl gerçekleşeceği, Bakara suresi ayetleri ışığı altında inceleniyor. Kayıp kutsal sandığın yerinin tesbit edilip edilemeyeceğini sorgulanıyor. Ayrıca Tevrat ayetleriyle sembolik dilin çözümlemesinin nasıl yapılabileceği irdeleniyor.
BEŞİNCİ BÖLÜM:
Elmalılı Hamdi Yazır tefsirindeki eski bir hikâye inceleniyor. Yıkılacağı anlatılan eski, köklü ve güçlü bir devletin hangisi olabileceği anlaşılmaya çalışılıyor.
ALTINCI BÖLÜM:
Bütün sembollerin ve bilgilerin işaret ettiği Ortadoğu’ya Türk ordusunun girip yerleşmesinin iyi bir şey mi, yani fırsat mı yoksa kötü bir tuzak mı olup olmadığı, kadim cinsellik hikâyesine atıfla Havva ve Aldatıcı Yılan etrafında oluşturulan semboller yardımıyla anlamlandırılmaya çalışılıyor. Asıl mücadelenin aslında planlanmamış genetik bir soyun dünyayı ele geçirip yönetmesi olup olmadığı üzerinde duruluyor.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
GİRİŞ
Türkiye ve İsrail Rakip mi?
Kuzey Irak’a Gir ve Yerleş
27 Kasım 2011 ve Sonrası
Her Satırda Aynı Tarih 2018-2019
Fırsat mı? Tuzak mı?
MUSTAFA KEMAL
Müştak Baba’nın Şiirindeki Mustafa Kemal
KÖŞEYE SIKIŞAN KEDİ
Gelecekten Gelen Bilgi
Yurtta Sulh Cihanda Sulh
Elindekine Şükret
ARMAGEDDON BAŞLIYOR
Bütün Eski Kaynaklarda Aynı İşaret Var
İki Kelimesi
Armageddon Önlenebilir
İSRA
Geleceği Anlatan Ayetler
Aldatan Güç
Aldatıcı’dan Gelen Bir Soy mu Var?
Kim Bu Aldatıcı?
Aldatıcı İle Temasta Olan Büyük Güç
Henüz Olmamış İki Büyük Savaş
İlk Savaşın Galibi Kim
Geçmişi ve Geleceği Yerinde Gözlemlemek
Savaş Gelecekte Olacak
Hitler İsrail İçin Ceza mı Mükâfat mı?
Gelecekten Gelen Mektup
Sana Soruyorum Ey “Ak”
Mükâfata Dönüşen Ceza
Allah’ın İsrailoğullarına Vaadi
Aldatıcı’nın Korkunç Plânı
Türkiye’yi Kendine Çeken Tehlikeli Cazibe
Türkiye’nin Koruyucu Tılsımı
Savaş Önlenebilir mi?
KAPI
Herşey Kapı İle Başlıyor
Kapı Bizi Aldatıyor
Bütün Belgeler Kapı’dan Bahsediyor
Kapı Bir Tuzak, Ardımızdan Kapanacak
Kudüs ve Kaide
Musa ve İsrailoğulları Tartışıyor
Son Durak 2023
KUTSAL SANDIK
Davud Günümüzde Kimi Sembolize Ediyor
Kutsal Sandık Nerede?
Dünyanın Göbeği
NEHİR
Nehirdeki Taşların Gizemi
Aldatıcı’nın Zalim Plânı
Ayette Bahsi Geçen Türkler
Kuran ve Tevrat Günümüzü Anlatıyor
Savaşı Haklı Zemin Yaratan Taraf Kazanıyor
Savaş Önlenebilir mi?
UNUK OĞLU UC
Davud’un Attığı Taş Nükleer Başlıklı Füze mi?
ALDATICI, YILAN VE CİNSELLİK
Sırların Kapısı Kadın
Şeytan’ın Allah’tan Aldığı İzin
Sır
Sırrın Sırrı
Sırrın Sırrının Sırrı
Yılanın Son Kozu
Sırrın Sırrının Sırrının Sırrı
Zülkarneyn’in Yaptıkları
Zülkarneyn’in Aracı
Kıyamet Erteleniyor mu?
Yine 2023
Kıyamet Önlenebilir mi?
ARKA KAPAK YAZISI
Ülkemizde son yıllarda çok hızlı ve çarpıcı gelişmeler oluyor. Özellikle “One Minute” sürecinden sonra bambaşka bir yola girdiğimiz, adeta makas değiştirdiğimiz belli. Bunun, yeni Osmanlı düşüncesiyle beslenen “atak politika” rayı olduğu anlaşılıyor.
Bu yol acaba nereye gidiyor? Terk ettiğimiz ve bizi buralara kadar getiren “Yurtta sulh cihanda sulh” hatalı yol muydu? Eksik miydi? Yanlış mıydı? Tüm detayları ve cevapları kitapta bulabileceksiniz. Ama yeni tercih edilen ve büyük bir hızla koştuğumuz bu yolun hedefinin 2023 yılı olduğunu biliyoruz.
Ülkemiz ve dünya için önemli, dünya tarihi için çok kısa olan bu sürecin sonu gerçekten de bizim istediğimiz gibi mi sona erecek? Yoksa bütün bu süreç bizi Irak karmaşasına çeken ve 2030 yılında sona erecek bitişi hazırlayan cazip bir tuzak mı?
Gelecekte aradığımız bütün bu soruların cevaplarını ilginçtir ama geçmişte bulduk. Geçmişte bırakılmış ve bugün elimizde olan bu mektuplar, yani bazı eski metinler, söz birliği etmiş gibi hep bu 30 yıllık sürece dikkat çekiyor ve bu yılları anlatıyor, bizleri uyarıyor. Bu metinler kısaca şunlardan bahsediyor:
- 200 yıl önce yazılmış olan Müştak Baba divanındaki Başkomutan Mustafa Kemal satırları.
- İsra suresinde anlatılan dünyanın yakın geleceğinin tarihi.
- Maide suresindeki Kuzey Irak’a giriş maceramız ve bunun tarihi.
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirindeki bir ülkenin yıkılış hikâyesi.
- Bakara suresinde yeri bildirilen İstanbul’daki Kutsal Sandık.
Acaba AKP hükümeti de bu bilgilere sahip olduğu için mi seçimlerde hedef olarak 2023 ü gösterdi?..
Cumhuriyetin 100.yılı diye o.
Akşam olmasını dört gözle bekliyorum hemen başlayacağım, Handan da kıvranıp duruyor kitap gelsin diye. Hayırlı uğurlu olsun hemen yeni kitabın tarihini bildirmenizi bekliyoruz.
selamlar
kitabın daha yarısını okudum moralim çok bozuldu arkadaş umarım gerçekleşmez ıraka girip yerleşmeyiz eğer bu olaylar olursa iyi bir gelecek bırakmayacağız Allah sonumuzu güzel eylesin
Serhat bey merhaba..Bir solukta bitirdim yine kitabınızı..Harikaydı..Tebrikler..Ablamın dediği gibi yeni kitabınızı heyecanla bekliyoruz..En kısa zamanda görüşmek ümidiyle..