Hz. Muhammed (A.S) ve beraberindeki Müslümanların, kendilerini hicrete zorlayıp mallarını gasp eden Kureyşli müşriklere karşı verdikleri meşru ve müthiş Bedir Savaşında, hem o güne hem de geleceğe dair esrarlı bir hadise cereyan etmiştir. Miladi 624 senesinde (Hicretin 2 yılı) yaşanan bu savaşı Allah öyle bir tasarlamıştır ki, bizler için bunda şaşılacak ibretler vardır.
Öncelikle bu hadisenin 3. ayın (Mart) 13. gününde gerçekleşmiş olması; Hz. Muhammed’in ordusundakilerin sayısının 313 olması (kendisiyle beraber); Kur’an-ı Kerim’in 3. Suresinin (Al-i İmran) 13. Ayetinde isim vermeden Bedir savaşından bahsedilmesi, buradaki ilahi tasarımın ana hatlarını daha ilk bakışta belli eder. Hatta öyle ki aynı ayet, rakam vermeden bu savaşa iştirak eden askerlerin sayısına dikkat çeker. Ve hatta basiret sahipleri (görebilenler) için burada bir ibret olduğunu söyler. Ayeti mealen burada aktarmak istiyorum:
Şüphesiz, karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. Öteki ise kâfirdi. (Onları) göz bakışıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır. (Al-i İmran Suresi, 13. Ayet)
Elbette ki Bedir hadisesinde kendini gösteren sayısal tasarım kadar, burada yaşananlar da tüm insanlık için bir ders niteliğindedir. Dolayısıyla buradaki sayısal değerlerin açılımını biraz daha genişletmeden önce iyiler ve kötüler arasındaki bu savaşın sebeplerini ortaya koymak ve hem onun iyiler açısından meşruiyetini anlatmak hem de bundan ibret almak gerekir diye düşünüyorum.
Müslümanlar Hicret etmeden önce Mekke’de müşrikler tarafından bin bir türlü eziyete maruz kalıyordu ve bu sebeple yurtlarından oldular. Daha sonra geride bıraktıkları malları da bu zalimler tarafından yağmalandı. Sonra onlar için doğal bir kısas hakkı doğdu ve misilleme olarak bu Kureyşli müşriklerin kervanlarına baskın yapmak amacıyla Bedir yakınlarında mevzilendiler. Kervan lideri Ebu Sufyan’dı ve hak sahiplerinin, haklarını geri almak için Bedir’de beklediklerini öğrenince Mekke’ye haber uçurdu. Ayrıca korkusundan kervanın yolunun değiştirdi. Mekke’deki kâfirler 1000 kişilik bir ordu topladı ve Bedir’e doğru yola koyuldu. Kısa süre sonra Ebu Sufyan, yolunu değiştirdiği için tehlikeyi atlattı ve bu yüzden kâfirlere ikinci bir haber daha yollayarak savaşa gerek kalmadığını söyledi. Ama kâfirler, peygamberi ve beraberindekileri öldürmeyi akıllarına koymuştu bir kere. Bu yüzden savaş için Bedir’e gittiler. Nihayetinde kendilerinden sayıca çok daha az olan bir ordu tarafından hezimete uğratıldılar.
Kur’an-ı Kerimde anlatılan olayların, geçmişi anlatırken gelecekte yaşanacak olaylara da işaret ettikleri bir çok alim tarafından ifade edilmiştir. Ve ben de aynı kanaatte olduğumu belirtmek isterim. Öyle ki buna şöyle bir önek verilebilir. Bakara Suresinin 249 ayetinde bahsi geçen Talut ve az sayıdaki askerlerinin (ki bu ayette de sayısı az olan bir ordunun, kalabalık bir orduya galip gelişinden bahsedilir) kötü Calut ve ordusuna karşı gerçekleştireceği savaş anlatılmaktadır. Ve bir çok alim bu ayetten ve Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman kitabında geçen “Mehdi’nin yardımcılarının sayısı Talut ile nehri geçenler kadardır” hadisinden hareketle ayetin geleceğe de yönelik de bilgi içerdiğini kabul eder. Bu örneği vermemdeki sebep, yine konumuzla bir noktada bağlantısı olmasıdır.
Talut, İsrailoğlları’ndan olan imanlı ve halis bir komutandır. Talut ve Calut arasındaki savaş tüm dünyada da iyi bilinen, meşhur bir savaştır. Talut’un askerlerinin sayısına dair elimizde kesin bir kaynak yoktur. Ancak 2007 yılında vizyona giren 300 Spartalı filmi muhtemelen Kabalistik felsefeden beslenerek “kalabalık orduya galip gelen 300 asker” temasını gündeme taşımıştır. Peki, neden 313 değil de 300? Çünkü bir, başkumandandır. On iki, ondan sonra gelen komutanlardır. Tıpkı Hz. Yakub ve 12 oğlu gibi; Hz. İsa ve 12 havarisi gibi; Peygamber ve 12 imam ekolü gibi. Veyahut da güneş ve onu çevreleyen 12 burç gibi… 300, onlardan sonra gelir. Yani dolayısıyla da 313’ün açılımı “1 + 12 + 300”dür.
Üçüncü Surenin on üçüncü ayetinde anlatılan olay, yani sayısı az olan ordunun, kendisinden büyük bir orduya galip gelmesi -Allah daha iyi bilir- gelecekte gerçekleşecek bir olaya da işaret ederek bazı kodlar vermektedir. Ve muhtemelen bu kodlar, ayetin işaret ettiği Bedir hadisesinde gizlidir.
Bu bilgiler nasıl ki Müslümanlar tarafından yorumlanabilmekte ise de, aynı şekilde şeytaniler tarafından da yorumlanmaktadır. Onlar “13’üncü Cuma” diye bir kavram ortaya atmışlardır. Yani ayın 13’üne denk gelen Cuma günleri onlar için uğursuz sayılır. Çünkü bilmektedirler ki tıpkı Bedir savaşı ayın 13’ünde bir Cuma günü gerçekleştiği gibi, Allah’ın müjdelediği ve ahir zamanda gelecek olan muzaffer kavim (Maide Suresi 54. Ayet) ayın (ki muhtemelen bir Mart ayı olacaktır) 13’üne denk gelen bir Cuma günü kâfirlere karşı büyük bir zafer kazanacaktır. Şeytaniler, başlarına gelecekleri bir takım kabalistik hesaplamalarla ve “kehanetlerle” önceden bildikleri için 13’üncü Cuma günlerini uğursuz ilan etmişlerdir. Hıristiyan dünyasına da bu fikri yaymışlardır ve bu yüzden bütün Hıristiyanlar 13’üncü Cumalardan çok korkarlar. “13. Cuma” diye meşhur bir korku filmleri bile vardır. Ve bizim için çok sevimli olan 13 sayısını bile tek başına uğursuz ilan etmişler ve bütün Hıristiyanları buna inandırmışlardır. Öyle ki Amerika’da çoğu binanın 13’üncü katı boştur ve oralarda kimse kalmak istemez.
Bunun sebebi 13’ün özel bir meclisin sayısı olması ve 13’üncü Cumanın Şeytaniler için bir hezimet günü olmasıdır.
Hamza Yardımcıoğlu
www.anahtar.tv
31.01.2012
Serhat Ahmet Tan
Hamza Yardımcıoğlu
Ömer Can Talu
Sevan Onur Duman
Ali Narçın
Hasan Basri Akdemir
Dr. Behlül Aliyev
Taşkın Tuna
Emine Erkek
Atilla Akar
Hamza bey! tv nette’ki proğramınızı severek izliyorduk…işlediğiniz konular ve davet ettiğiniz konuklar çok yetkin ve faydalıydı.Acaba tekrar planladığınız bir proğram çalışması var mı? İnsanımız gizli kalmış ve şüphe uyandıran bir çok konuyu araştırmaya ve öğrenmeye istekli bir toplum…Bu yazınızda gerçekten merak uyandıran bir konu…Sayıların ve dizilişlerin bir anlamı olmalı diye düşünüyorum…Yabancıların genelde yaptıkları bir çok film islam aleminin kabulune ters fikirleri savunur bir şekilde, ve şüphe uyandırıcı tarzda olmaktadır.Evet bu bir kuyruk acısının verdiği sevk ve yönlendirmeyle oluyor heralde ki, gerçekleri çarpıtıyorlar…İnanın mehdinin geleceğini kesin olarak bilsem onun yardımcılarından olmak için çabalardım, ama bu konuda kuranı kerimden sabit bir bilgi çıkaramadım ve şimdiye kadar da çıkaranı görmedim…Hadislerde bahsediliyor, fakat çoğu genelde yahudilikten islama geçen sahabelerden rivayeten gelen ve bir çoğu mantık uyumsuzluğu ve silsile kopukluğu içeren, zayıf hadisler olunca şüphe etmek durumunda kalıyor insan…Ama şunuda biliyorum ki islam dünyasının bugünkü hali içler acısı ve bir an önce toparlanması lazım…Bir baş-önder lazım…Perde arkasında dünyanın ve içindekilerin sahibi olduklarını zanneden bir gurup şeytani şer gücün, karşısına bedir aslanları gibi 313 sahabi çıkması lazım ki bu dünya düzelsin…Son zamanlarda her yerde çeşitli şekillerde yapılan küresel bir kaos planı ve 2012 fikri saplantısı, almış başını gidiyor…Bu sene savaş çıkması çok uzak değil bana göre…Ortadoğuyu kana bulayacak ve çok yıkıcı bir savaş olması muhtemel…Ve yeni bir yapılanmanın ardından toprak ve yeraltı zenginliklerine göre paylaşım zamanı…Türkiyenin içinden sıyrılabileceği bir durum pek mümkün görünmüyor benim tarafımdan bakıldığında…Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Araştırmacı gazeteciliğin verdiği bir önsezi ve değerlendirme ile nasıl bir dönem içine giriyoruz sizce?…Bu yahudi milleti büyü ve sihir konusunda sayıları ve çeşitli şekilleri çok kullanıyor genelde…Demek ki sayılar çok önemli, tesir konusunda.Bizde kendimizi sayılarla nasıl koruyabiliriz diye düşünmeden edemiyor insan…
savaş çıkarmak sadece yeraltı kaynakları için yapılmıyor o sadece işin ganimet tarafı.Asıl amaç şeytani planları ve inandıkları değerler.2012 tarihine odaklanmaları ve insanları bu tarihe dikkat çektirmeleri özellikle bu tarihte yapabilecekleri bir saldırı planıyla alakalı bence.Bütün dünyada bir nükleer savaş planlıyolar ve dikkat edilirse iran ın nükleer silah geliştirmesini bekliyolar.Böylece Türkiyeyi kendi taraflarında savaşa zorlayıp iranla bizi karşıkarşıya getirecekler iran nükleer silahıyla bizi vuracak biz güçten düştüğümüzde bize saldıracaklar bana kalırsa.Önümüzdeki olası suriye savaşıyla planları başlayacak biz suriyeye girecez israil iranla savaşacak nükleer silahlarda işin içinde olacak.rusya ve çin iran ve suriyeye destek veriyo zaten 3.dünya savaşı kapıda.Savaş bu şekilde çıktıktan sonra milyarla insan ölür.Şeyh nazım kıbrisinin videolarını izleyin bu konuda açıklamaları var.Hz.Mehdinin çıkışıda bu savaşta olacaktır bana göre 3kere tekbir getirdikten sonra teknoloji adına ne varsa duracak ve birbiriyle savaşan islam ülkeleri bir arada kafirler ordusunu püskürtecek ve savaş kazanılacak arkasından deccalin zuhuru ve İsa aleyhisselamın gelmesi ve deccalin öldürülmesi var buda olduktan sonra artık altınçağ başlayacak.Bunlar benim fikirlerim hadisler ve alimlerin açıklamaları ışığında.
Yazınıza hayran kaldım. Tebrik ediyorum devamını diliyorum Hamza bey.
güzel bir çıkarım yapmışsınız, 13 ler meclisini biraz açsanız olur mu?
Yorumlar için teşekkürler. Gizli Dosyalar programı malumunuz 1 yıldan uzun süre televizyonda yayınlandı ve o dönem bu programın tv ekranlarındaki misyonunu tamamladığına kanaat getirdik ve bitmesi gerektiğini düşündüğümüz yerde bitirdik. Şimdi internet üzerinden kısa videolarla, söyleyeceklerimizi çok daha özgürce (tv’de biliyorsunuz rtük vs. gibi bir çok saçmalık ve sansür uygulaması var) yayınlarımıza devam etmeyi planlıyoruz. Çekimlere başladık, yakında program Anahtar.tv’de olacak inş.
Evet dünya, özellikle bölgemiz (“Ortadoğu”) maalesef yeni savaşlara gebe görünüyor. Ve Türkiye burada hesap edilen denklemlerin dışında değildir.
İnş. bu konuda da sözümüz olur ver buradan dillendiririz yakında.
daha özgürce yayın yapacağınıza sevindim merakla bekliyoruz
tnt de katıldığınınz programda dayanamayıp programınn sonunda cüneyt ülsevere kızmanız çok hoştu.Adam tutturmuş annem annem.Yahu yanında Arif Aslan gibi bir insan var sana diyo insanların doğumlarından beri hep yanında olan varlıklar vardır her yaptığını kaydeder bu bilgileri o getiriyo dedi adam hala cehaletini sürdürmeye devam etti.Bide millete kızmaya başladı ömer çelakıl dışında süleyman beye bile kızdı arkadaş böyle adamları çıkarmamak lazım programlara hayret ediyorum hiçbir bilgisi olmayan insanlar hala duayen sıfatıyla itibar görüyor.İşte böyle insanlar deccal zuhur ettiğinde onun büyüsüne çok rahat kanacaklar.Gizli dosyalarda çıkardığınız konuklar bugün aynı tipteki programlarda sürekli davet ediliyor buda güzel bir gelişme.En azından milleti kandıran gerçekleri örtmeye çalışan şarlatanlardan yavaş da olsa kurtuluyoruz.
313 çıkıyor ama 5 kişi geri dönüyor diye biliyorum.ama 313 peygamber efendimizle 3.14 sayısınıda işaret edıyo olabılır.hatta dönenlerden birisi hasta birisinin karısına bişey oluyodu.
13 mart cuma en yakın 2023 senesine denk geliyor
Calismaniz ciden cok iyi tesbitlerle dolu.
Ayni zamanda Osmanli imparotorlugu zamaninda askerlerini 313 kisilik kuvetlere ayirmistir
Ellerinize sağlık Hamza Bey.Videolarıda merakla ve heyecanla bekliyoruz.
İlginçtir 313 sayısının arap rakamları ile yazımı 7 kollu şamdana benziyor.
Şaşırıp, Hayret İçinde kaldım. Allahım, Allahım ben uzayda filan mı yaşıyorum. Bende 13 Sayısını,Uğursuz biliyordum.Hemen Kuran’ ı açıp, Ali İmran, Maide, Bakara Suresine bakacağım.
Kaleminize, size ve sizi yetiştirenlere, Sağlık Diliyorum.
Saygılar.