Site icon Anahtar TV

Serhat Ahmet Tan: Ayasofya

Ayasofya ibadete açılsın mı?

 

Bana sorarsanız; Hemen isterim…

 

Ham meyve acı olur…

 

Pişmemiş yemek, mideye eziyet verir…

 

Sakladığı şey, oradan çıkmadan Ayasofya’nın zamanı gelmez…

 

“Tabut-u sekine” Ayasofya’da ise zamanı gelince bulunup çıkartılır…

 

Bir acayip Ayasofya sevdası depreşti son günlerde…

 

Yine “paralel” bir kazan kaynatılıyor…

 

Aylarca engellemeye çalıştılar, başaramadılar. Şimdi de gaz veriyorlar…

 

Şeytan da öyle yaparmış…

 

Önce engeller, sonra da gaz verirmiş…

 

Dışarıda olmadık dalavereler, ülkenin milletin aleyhine mümkün olan her şey…

 

İçeride melek postuna bürünüp “Ayasofya ibadete açılsın” aldatmacası…

 

Artık kim inanır ki size?

 

Sizin samimiyetinize?

 

Millet artık yutar mı bu lokmaları?

 

Gülünç oluyorsunuz…

 

“Derenin taşıyla, derenin kuşunu vurmak” denir buna…

 

Şunu anlıyorum ki;

 

Aslında hiç istemedikleri bir kadere vesile olacaklar…

 

Ters motivasyon planıyla kendileri yine terse düşecekler…

 

İronik bir mağlubiyeti bu kez Ayasofya’dan alacaklar…

 

Sakın ha!

 

İyice olgunlaşsın meyveler…

 

Yemek iyice pişsin. İftara daha var…

 

Kolektif bilinçaltı erken uyandırılamaz…

 

Zamanı gelince sakalı çıkar delikanlının…

 

Ve millet sel olup akınca, önünde artık hiçbir güç tutunamaz…

 

Bana sorarsanız; “Ayasofya hemen ibadete açılmalı.”

 

Ama!

 

Her şeyin bir zamanı var…

 

“Onların” varsa bir planı…

 

“O”nun da vardır elbet bir planı…

 

Zaten hep öyle olmuştur…

 

“Hainler” hep yenilmiş, hep kovulmuştur…

 

Zamanı gelince “O”!

 

Ayasofya’yı da aşacak…

 

Elbet, “O”nun da vardır bir planı…

 

 

Serhat Ahmet TAN

 

 

Exit mobile version