Mason locası tarafından çıkarılan “Büyük Şark” dergisini her incelendiğimde içerisinde birçok ilginç bölüme rastlıyorum. Örneğin bugün rastladığım ve Eylül-1934 tarihinde yayınlanan Büyük Şark dergisinde ana konu Türk masonlarının 25. yıl kutlamasıydı. Kutlamalarla ilgili resmi celsenin anlatıldığı bölümde masonlar yine o bilindik şifreli yazılarıyla 25. yıllarını kutluyor ve belki farkında olmadan bir itirafta bulunuyorlar.
Buna göre, kendileri, 25 yıl öncesine kadar “ecnebi” localara bağlı olarak faaliyet göstermekteydiler. Kibarca “ecnebi obediyansların idaresi altında” bulunduklarını itiraf etmekle kalmamışlar bir de bunun üzerine tüy dikercesine, “Biraderlerimizin bir araya gelerek bir meşrik tesisine karar verdikleri, bu kararın o zaman Türkiye’de mevcut ecnebi mahfiller tarafından pek tabii görülerek derhal hüsnü telakki edildiği ve bu hususta ecnebi obediyanslerinden meseleden haberdar olanların teallülsüz muvafakat gösterdikleri” şeklinde bir açıklamada bulunmuşlardır. Masonların sık sık kullandıkları “Obediyans” kelimesinin anlamına bakıldığında ise karşımıza şu tablo çıkıyor:
“En eski kullanışı bakımından “kölenin efendisine kayıtsız şartsız boyun eğmesi ve tam itaat etmesi”; Hristiyanî açıdan da, “bağlı olunan dinî kuruma itaat ve bağlılık” anlamlarındadır.
Siyasal yönden, “tebaanın, monarşa veya devlete bağlılığı” bu kelime ile tanımlanır. Böylece genel anlamı itibarı ile “bir otoriteye veya merciye itaat etmek; yasalarına ve kurallarına veya emirlerine ve kısıtlamalarına uymak ve bağlı olmak ve boyun eğmek” anlamlarına gelir.”
Yani şunu demeye çalışmışlar: “biz Osmanlı döneminde yıllarca yabancı localara bağlı kalarak onların kural ve emirleriyle yönetildik, daha sonra ise milliyetçi damarımız kabardı ve yine bağlı olduğumuz yabancı locaların bunu doğal karşılamasıyla(onların izniyle demenin kibarcası) kendi hür ve milliyetçi locamızı kurduk.”
Görüldüğü üzere milliyetçi masonlar tarafından itiraf edilen bu durum, günümüzde artık Osmanlı Devleti’ni yıkılışa götüren sebeplerden biri olarak kabul edilen “mason” faktörünü bir kere daha doğrular mahiyettedir. Abdülhamid’in fikir ve vicdan hürriyeti düşmanı olduğunu iddia ettikleri yazıda, bu yüzden aydınların bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunamadıklarını da belirterek milli bir loca kuramama sebeplerini dolaylı olarak buna bağlamaya çalışmışlardır. Halbuki şunu hiç kendilerine sormamışlar: Sultan Abdülhamid, yabancı localara bağlı çalışmanıza -kısmen de olsa- izin veriyor da milli bir loca altında çalışmanıza neden izin vermesin? Yabancı localara bağlı olduğunuz dönemde -ki hala öyle olduğunu düşünüyorum- Sultan Abdülhamid’ten balolarınız için maddi yardım talep edecek kadar cesaretiniz vardı da milli bir loca kuracak cesaretiniz mi yoktu?
Bu ve bunun gibi birçok basit soruyla bile çürütülecek ve artık klasikleşmiş olan mason iddiaları, sanmayın ki 1934 yılından bu yana değişti! Hayır, tam tersine bu iddialar hala sürmektedir.
Cumhuriyet döneminde hür bir şekilde çalıştıklarını söyleyerek Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı Devleti dönemlerini çirkin bir şekilde karşılaştırmaya çalıştıkları yazıyı yazdıkları sırada şunu henüz bilmiyorlardı: Bu yazıdan bir yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilen bir emirle Türkiye’deki bütün locaları kapatılacak ve mallarına el konulacaktı.
Ancak onlar için fark etmez, zira Gazi Paşa localarını kapatmasına rağmen ona sahip çıkmaya çalışarak arkasına gizlenmeye devam etmişler ve bu şekilde sempati toplayacaklarını sanmışlardır. Bu durum da hala devam etmektedir. Zira onları her yıl 10 Kasım’da tam takım olarak Anıtkabir ziyaretinde görebilirsiniz.
Resmi celsenin son kısmına ise 25. yılları dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘e, Kazım Karabekir Paşa‘ya, İsmet İnönü‘ye ve Şükrü Kaya‘ya gönderdikleri telgrafları eklemişler, telgraflarla da devlet büyüklerine, “Biz buradayız ve faaliyetlerimize devam ediyoruz” mesajını vermişlerdir.
Şu bir gerçek ki ne kadar şirin görünmeye çalışırlarsa çalışsınlar, ne kadar faaliyette bulunurlarsa bulunsunlar, masonlar ekonomik-siyasi çıkar teşkilatlarıdır ve bu çıkarlar uğruna yabancı localarla da yabancı devletlerle de işbirliğinde bulunurlar. Asla söyledikleri gibi kardeşlik, sevgi, çiçek ve doğa cemiyeti değillerdir ve hiçbir zaman da olmamışlardır.
Aşağıda, yazımda bahsi geçen “Büyük Şark” isimli derginin ilgili kısımlarını bulabilirsiniz.
MİLLİ BÜYÜK MEŞ…IMIZIN(Meşrikimizin) 25 İNCİ YILDÖNÜMÜ
Resmi Celse
Yirmi beş sene evveline gelinceye kadar memleketimizde milli bir obediyans yoktu; Türkiye’de çalışan Mah…ler(mahfiller) hep ecnebi obedisyanların idaresi altında idiler. Fikir ve vicdan hürriyetinin, terakki ve teali aşkının kara düşmanı olan Abdülhamit hükümeti, bir çok münevver ve mütefekkirin bir araya gelerek fikir ve mütalea taati edebilmelerine elbette müsaade edemezdi. Meşrutiyet ilan edilince bazı BB…miz(Büyük biraderlerimiz) bizde de milli bir obediyans tesisini düşündüler ve bittabi muvaffakta oldular. Bu tesis 1 Ağustos 1909 Pazar günü tahakkuk etmiş ve ilk muvazzaflar intihap olunmuştu. Şu halde 1. Ağustos 1934 tarihi müessesemizin kuruluşunun tam yirmi beşinci yıl dönümüne tesadüf ediyordu. O gün çok cazip ve çok yerinde zengin bir programla bu mesut dönümü kutluladık, müessislerimizi hürmetle andık, Cumhuriyet devrinde mazhar olduğumuz müzaheret ve himayeden dolayı en derin şükran ve minnetlerimizi izhara vesile bulmuş olduk.
Merasim celsesine alt kattaki büyük salon tahsis edilmişti; davete icabet eden KK…imizin çokluğundan adeta iki sütun arası birleşmiş gibiydi. Büyük Meş…ın(Meşrikin) bütün murahhas ve murahhas mülazimleriyle Muh… Mah…ler(mahfiller) Üs…ı(üstadı) Muh…leri, yukarı derecelerin reisleri, Yüksek hey’et azası, ecnebi Mah…ler(mahfiller) delegeleri, ecnebi obediyanslar muhadenet kefilleri hazırdılar. Ziyaretçiler arasında pek çok kıymetli ve pek çok saygıdeğer Üs…larımız(üstadlarımız) Şarkı(doğuyu) nurlandırıyorlardı. İzmir ve Bursa vadisinden de bilhassa merasim için gelmiş KK…imiz vardı. Yunan Büyük Meş…ının(meşrikinin) kendi namına tebrikatta bulunmak üzre tayyare ile sureti mahsusada gönderdiği pek şerefli Fotiadis B…de(birader de) hazırun meyanında idi.
Celse Bü…(büyük) Meş…(meşrik) heyeti umumiyesi şeklinde açıldıktan sonra davetli ziyaretçi KK…in vazifelerine ve derecelerine göre -talimat ve program dahilinde- teşrifat ile kabul edilmelerini müteakip, Bü…(Büyük) Üs…(Üstad) Muhittin Osman B…(birader) tebrik ve teşekkürü mutazammın bir açış nutku irat etti; Hakim Bü…(Büyük) Amir Dr. İsmail Hurşit B…(birader) Yüksek Hey’et namına Bayramımızı kutluladı. Bu sırada Türklüğe en saadetli ve en verimli bir devir yaratan, bütün insanlığa en doğru sulh ve selamet yollarını gösteren Ulu Gaziye Mas…ların(masonların) tazim ve minnetlerini, Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başvekil Paşalar Hazeratile Dahiliye Vekili Beyefendiye hürmet ve şükranlarımızı telgrafla arzetmeği teklif eden müteaddit imzalı bir takrir okundu, ittifakla ve büyük bir tehaluk ve meserret ile kabul olundu.
Bundan sonra -program mucibince- Bü…(büyük) Katip Muhittin Celal B…(birader) tarafından Bü…(Büyük) Meş…ımızın(Meşrikimizin) teessüs ve teşekkülüne dair kısaca tarihi malumat verildi. Meşrutiyetin ilanını müteakip -ecnebi Mah…lerde(mahfillerde) nur ve ziya almış- bazı B…lerimizin(biraderlerimizin) bir araya gelerek bir Meş…(meşrik) tesisine karar verdikleri, bu kararın o zaman Türkiye’de mevcut ecnebi Mah…ler(mahfiller) tarafından pek tabii görülerek derhal hüsnü telakki edildiği ve bu hususta ecnebi obediyanslerinden meseleden haberdar olanların teallülsüz muvafakat gösterdikleri zabıtlara ve vesikalara müstenit bir tarzda kısaca izah olundu. Meş…ımızın(meşrikimizin) tesisinde hizmeti mesbuk KK… ve Mah…ler(mahfiller) isimleriyle ve yüksek saygılarla tezkar ve bilhassa Mısır ve Belçika Obediyanslerinin bu yoldaki yardımları şükranlarla yadolundu.
Tarihçeden sonra muavin Bü…(büyük) Üs…(üstad) Mehmet Ali Haşmet B…(birader) Daimi Hey’et namına (Mas…luğun ideali-Masonluğun ideali) mevzulu çok değerli, çok faydalı bir hasbuhalde bulundu; Sabık Bü…(büyük) Üs…lardan(üstadlardan) Servet Yesari B…de(birader de) Yüksek Hey’et namına (Mas… prensipleri-masonluğun prensipleri)ni izah etti.
Bundan sonra, Goldenberg B…in(biraderin) idaresi altında Ali Refik, Ziya Hüzni, Gıyas, Cevat Memduh, Afif, Hovyan ve Salahattin Emin B…lerden(biraderlerden) mürekkep Orkestr Mas…nik(Masonik) tarafından müntehap üç parça çalınarak kutlulama merasimine şeref ve ruh verildi.
Konseri müteakip Bü…(büyük) Üs…(Üstad) Meş…ın(meşrikin) kuruluşundan bugüne kadar ebedi Meş…a(meşrike) göçen KK…imizin aziz hatıralarını andı ve müessislerle sabık Bü…(Büyük) Üs…lardan(Üstadlardan) ve Muavinlerinden olupta aramızdan ayrılmış olanların isimlerini teker teker Bü…(Büyük) Ka…(Katip) B…e(Biradere) okuttu; Orkester Mas…in(Masonik) (Hendel)in bir hymne’ini çaldı ve bütün hazırun o Muh… BB…imizin aziz hatıralarını sukut ile ve hürmetle saydı.
Merasim programı burada bitmişti.
Bü…(Büyük) Üs…ın(Üstadın) emriyle Bü…(Büyük) Katip, Fransa, Yunan Meş…ı(Meşriki) Azamlarıyla İsviçre(Alpinya) ve Yugoslavya Mah…i(Mahfili) Kebirlerinden gelen tebrik levhalarından malumat verdi. Bunlara ve bundan sonra geleceklere teşekkür yazılması kararlaştırıldı.
Menafi sırasında sabık Büyük Üs…lardan(Üstadlardan) M. Kemal B…(Birader) muhadenet kefili bulunduğu Fransa Meş…ı(Meşriki) Azamı namına, ve sureti mahsusada bu merasim için Atina’dan geldiğini yukarıda yazdığımız Fotiadis B…(Birader) Yunan Meş…(Meşrik) Azamı namına, Muh… Velicanidis B…(Birader) “Armoniya” Muh… Mosse B…(birader) “Renessans” Muh… Mah…leri(mahfilleri) namına tebrikatta bulundular. Sabık muavin Bü…(Büyük) Üs…lardan(Üstadlardan) M. Raşit B…de(birader de) A.M.İ namına merasimi kutluladı ve celse mutat usul dairesinde kapandı.
BÜYÜK ÜSTAD TARAFINDAN BÜYÜKLERİMİZE ÇEKİLEN TEL YAZILARI
Reisicümhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine
Türkler için en saadetli ve en verimli bir devir yaratan ve insanlığa en doğru yolu gösteren Ulu Gaziye minnetlerini ve tazimlerini arzetmeğe bugün müesseselerinin 25 inci yıldönümünü kutlulayan ve yüce Halaskarın açtığı nurlu yolda ilerlemeği yegane vazife bilen Türk masonlarının müttefikan karar verdiklerini arza tavassutu ömrümün en şerefli bir vazifesi telakki ederim.
Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Paşa Hazretlerine
Bugün müesseselerinin 25 inci yıldönümünü kutlulayan ve ülkülerini Cümhuriyet devrinde tahakkuk etmiş gören Türk masonlarının ihtiram ve şükranlarını arz vesilesile ihtiramatımı teyit eylerim.
Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine
Bugün müesseselerinin 25 inci yıldönümünü kutlulayan Türk masonlarının Cümhuriyet Hükümeti devrinde mazhar oldukları saadetten doğan şükranlarını arz ve ihtiramatımı teyit eylerim.
Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyefendi Hazretlerine
Bugün müesseselerinin 25 inci yıldönümünü kutlulayan ve Cümhuriyet Hükümeti devrinde en büyük emniyetle milli vazifesini ifa imkanına nail olan Türk masonlarının ihtiram ve şükranlarını arzederim.
TÜRK MASONLARDAN BİR ŞİİR
Türk ırkının Mas…ları(Masonları yılmak ne bilmedi,
Hiç bir başın önünde bu başlar eğilmedi.
Yüksek tutuldu heykelimiz, terkedilmedi,
Dağlar yıkıldı üstüne Meşrık ezilmedi.
Bir gözle bir güneş tanırız, işte remzimiz.
El zayi etmiş olsa da bizden kalır bir iz.
Biz hür Mas…larız(Masonlarız), sevişen canlarız, biriz.
Kardeş gönülleriyle yarattık bu mabedi.
Bir Tanrı varsa, arşı onun kalbimizdedir;
Bizler için ne varsa muhakkak ki bizdedir.
Yıllarca yol alanlarımız şanlı izdedir.
Gök kubbenin omuzlarımız oldu mesnedi.
Ey bilmiyen lisanını aşık Mas…ların(Masonların)
Gel gözlerinde gör, oku ihlası onların.
Bir ülkü var sonunda görülmekte sonların;
Fark eyliyor hayalini hatta şu müptedi.
Er, geç bu yolda keşfedeceksin hakikatı.
Şefkatle sevgidir bu Mas…lar(Masonlar) tarikatı.
Biz şanlı görmek istiyoruz canlı hilkati;
Hem öyle şan ki sevgi kadar ve sermedi.