Yazar: 14:32 Analiz, Ekonomi, Köşe Yazıları, Manşet Haberler

Dijital Darbe: Kripto Para Operasyonu ile Piyasayı Sıfırladılar


Geçtiğimiz Cuma akşamı kripto para piyasalarında yaşanan bir olay, finans tarihine yalnızca “sert düşüş” olarak değil, “operasyonel infaz” olarak kaydedilmeli. Çünkü yaşanan şey bir piyasa düzeltmesi değil, bir tasfiye harekâtıydı.

Veriler ortada:

  • 12 dakika içinde piyasalardan 19 milyar dolar silindi.
  • Pek çok büyük coin bir mumda yüzde 60 ila 75 arasında çakıldı.
  • Kaldıraçlı işlemlerde tüm long pozisyonları sistematik olarak tasfiye edildi.
  • 13 dakika sonra fiyatlar yeniden toparlandı.

Bu nasıl olur? Piyasa psikolojisiyle olmaz. Tesadüfi satışlarla olmaz. Bu tip “V şeklinde çöküş + V şeklinde dönüş” hareketi ancak tek merkezden yönetilen büyük bir komutla yapılabilir.

Tıpkı finansal yazılımlardaki “force liquidate all long positions” tuşuna basmak gibi.


Bu Çöküşün Anatomisi

Bu tür saldırılar likidite duvarlarının altına “kütlesel satış emri” yerleştirilerek yapılır. Long pozisyonda olan yatırımcılar kaldıraçla risk aldıkları için fiyat belli bir seviyenin altına indiğinde sistem otomatik olarak onların varlıklarını tasfiye eder.

  • Önce fiyat bilinçli şekilde düşürülür.
  • Long pozisyonların olduğu seviyelerde zincirleme likidasyon patlaması yaşanır.
  • Tüm bu tasfiye edilen pozisyonlar otomatik olarak piyasaya satış olarak yansır, düşüş daha da hızlanır.
  • Tasfiye işlemi bitince aynı güç bu kez alım yaparak fiyatı toparlar.

Kazanan yine “butona sahip olan” güçtür. Kaybeden, hâlâ “piyasa arz-talep dengesiyle çalışır” zanneden yatırımcı.

Peki Bunu Kim Yapabilir?

Böyle bir şeyi:

  • Çok büyük sermayesi olan kurumlar (dev fonlar, borsa sahipleri)
  • Ya da borsayı işletenler bizzat kendileri

olmadan yapmak mümkün değil. Bu işin aynısını kumarhanelerde yaparlar: “Slot makinesi fazla kazandırdı mı? Makineyi bir kapatıp açarlar, sıfırlarlar.”

Peki Ama Neden Yapıldı?

  • Vadeli işlemlerde (kaldıraçlı piyasada) biriken milyarlarca dolar “long” pozisyon vardı. Yani herkes “fiyat yükselecek” diye oynamıştı.
  • Sistem dedi ki: “Yükselecek diyorsun ha? Önce hepinizi temizleyeyim.”
  • Tek bir dev satış emriyle tüm long’lar silindi → 19 MILYAR DOLAR buharlaştı.
  • Ardından tekrar fiyat yukarı çekildi → Yeniden oynamak isteyenler tekrar para koymak zorunda kaldı.
Bu, kelimin tam anlamıyla “piyasaya reset atmak” demek.

Güven Sarsıldı mı?

  • “Kripto özgürdür, kimse karışamaz” diye anlatılıyordu ya?
  • Bu olay gösterdi ki…
Kripto borsası da bir ekrandan ibaret… Karşıdaki makine isterse seni tek tuşla sıfırlar.

Bu olaydan sonra birçok insan “Bu iş kumardan farksız, en azından kumarhanede krupiyenin suratını görüyorsun.” demeye başladı.

Vatandaş Ne Öğrensin?

  • Kripto piyasası tamamen özgür değil, tamamen merkeziyetsiz hiç değil.
  • Bu bir “finans oyunu” ve kurallarını oynayanlar yazıyor.
  • Sen küçük yatırımcıysan kaldıraçlı işlem yaparsan seni 13 dakikada tarihten silerler.

Aynı Senaryo Paper Gümüş ve Altında da Yaşanabilir

Bugün Londra ve COMEX gibi piyasalarda işlem gören “gümüş” ve “altın” kontratlarının büyük bölümü sanaldır. 1 birim gerçek fiziki gümüşe karşı 300–360 birim “kağıt gümüş” sertifikası satılmıştır.

Yani kasada sadece 1 külçe var, ama 300 kişi “bizim” diyor. Aslında 299 kişi ancak hava almış durumda. Gerçek gümüş ve altının ise tek bir sahibi var. Fiziki değerli metal sahipleri…

Peki, bu kadar şişmiş bir sistemde benzer bir “dijital infaz” nasıl olur?

  • Aynı kriptodaki gibi kağıt fiyat önce bilinçli şekilde aşağı bastırılır.
  • Kâğıt yatırımcılar likide edilir, ETF’lerde “geçici teslimat kısıtlamaları” devreye girer.
  • Bu sırada fiziki gümüşe talep patlarsa, spot fiyat kâğıttan ayrışır.
  • Kapalıçarşı’da “ekranda 30 dolar yazsa da bizde 70’ten aşağı yok” dönemi başlar.

Bu yeni değil. 1980’de Hunt Kardeşler ile gümüşte, 2020 Pandemi döneminde ise altında yaşandı. Sistemin refleksi bellidir: Fiyatı değil, erişimi kontrol eder.

“Analiz Çağı” Bitti: Girilen Dönem “Buton Çağı”

Bugüne kadar bize grafikler, formasyonlar, projeksiyonlar anlattılar.

  • “RSI burada dönecek” dediler.
  • “Golden Cross geliyor” dediler.
  • “Temel proje çok kuvvetli” dediler.

Hepsi hikâyeymiş. Bugün artık piyasa değerlemesi Excel tablolarıyla değil, sunuculardaki komutlarla belirleniyor.

Fiyat; ekonomiyle değil, erişimle tanımlanır.
Değer; ekrandaki rakamla değil, elindekiyle belirlenir.
Not: Olay sonrasında yapılan analizlerde ilk olarak söz konusu vurgunun 19 milyar USD olduğu açıklansa da farklı kaynaklarda başka başka rakamlar telaffuz ediliyor. Kimine göre 200, kimine göre 500 milyar dolar buharlaşırken kimi kaynaklarda 2 trilyon USD'den söz ediliyor. Ancak bizim burada odaklandığımız rakam değil yöntem...

Sonuç

Kriptoda 12 dakikada 19 milyar dolar buharlaştıysa, aynı mekanizma gümüş ve altında da devreye alınabilir. Üstelik bu sefer sonuç daha kalıcı olur. Çünkü kripto dijitaldi; gümüş ve altın ise (eğer fiziksel ise) elle tutulur. Kâğıt olan ise buharlaşıp gider.

Kağıt yatırımcı “piyasadan silinir.”
Fiziki yatırımcı “oyundan çıkmaz.” Hatta belki de oyun kurucu olur.

Bu yüzden artık soru “hangi coin alınır?” değil, “hangi varlık gerçekten elimizde?” sorusudur. Artık mesele grafik değil; irade, erişim ve sahiplik meselesidir.Ve yeni dönemde asıl güç butonu elinde tutanda değil, sistemi butonsuz atlatabilende olacaktır.

Yastık altında bir miktar fiziki altın bulunduran Ayşe Teyze’nin, biraz külçe gümüş alan Mehmet Amca’nın oyun kurucu olacağı dönem çok yakındır.

Sevgi ve saygılarımla
Emre Gürcan
[email protected]


(Visited 5 times, 5 visits today)
Kapat
Yandex.Metrica