Yazar: 20:05 Köşe Yazıları, Politika • Bir Yorum

Bilet Bitti

Yaklaşık 20 yıl önceydi, hatırlıyorum. Osmanlı Paşası bir ailenin torunu olan komşularımız vardı. İmparatorluk yıkılırken bütün mal varlıklarını giderek kaybetmiş, geniş arazileri tek tek ellerinden gitmişti. Kala kala mütevazı bahçeli bir ev kalmıştı.

Gel zaman git zaman paşanın torunu bir dükkan açtı. Biraz zaman geçti, işler iyi gidince dükkanları ikiledi. Akıllı çocuktu, birkaç sene sonra müteahhitliğe başladı. Özal dönemiydi, her tarafta eski evlerin yerine modern apartmanlar yapılıyordu. Paşanın torunu zenginleştikçe yaşantıları da giderek değişiyor, aile eski şaşaalı günlerine geri dönüyordu. Çocuklarını Avrupa’da okutuyorlar, evlerinin eşyalarını lüks yerlerden yaptıkları alışverişlerle değiştiriyorlardı. Kadın günlerinin en popüler konusu Paşa’nın torununun önlenemez yükselişiydi. Artık etraftaki herkese örnek gösteriliyordu.

Bugünlerde annem artık iyice yaşlandı. Eski günlerde olsaydı, memleketteki bütün olan biteni ondan daha iyi ayrıntısıyla bilen olamazdı. Memleketi oturduğu yerden o idare ederdi. Geçenlerde annemle sohbet ediyorduk. Paşanın torunu aklıma gelince sordum. Biraz yaşlılıktan, biraz da takip edilmesi gereken çok konu olması sebebiyle önce hatırlayamasa da hemen toparladı bana gerekli cevabı verdi.

Ben: ‘’Herhalde şimdi Koç gibi zengin olmuşlardır’’ deyince,

‘’Yoook!’’ dedi .’’Onlar çok perişan oldular, şimdi ne yapıyorlar bilmiyorum.’’

‘’Durumları çok iyiydi, gittikçe zenginleşiyorlardı?’’

‘’Öyle ama…’’ dedi, ’’Paşanın torunu bütün sermayesini borç olarak edinmiş, gün geldi paraları geri ödemesi gerekti, ödeyemeyince iflas etti.’’

‘’Çocukları vardı’’ dedim, ‘’Biri kız biri erkekti?’’

‘’Erkek uyuşturucu müptelası olmuş, kız içinde pek iyi şeyler söylemiyorlar…’’

‘’Hani…’’ dedim, ‘’Bana onları örnek gösteriyordun?…’’

‘’Aahhh!…Geleceği bir bilebilseydim…’’

Annemin söylediği en son şey hala aklımda yankılanıyor.’’Sonunu bilebilseydim’’

Demek ki geleceği bilebilmek çok önemli bir şey, insanı müthiş hatalara karşı tedbirli kılıyor.

Müştak Baba’yı artık tanıyorsunuz. Yaklaşık üç yıl oldu. Divan-ı Müştak Efendi içindeki ebced tekniği ile yazılmış olan ve gelecekten haber veren şiirleri çözmeye çalışıyor. Öyle şeylerden bahsediyorlar ki şaşırıp kalıyorsunuz.

Aynen Paşa’nın torunu gibi değişik ve olumlu bir konjonktür yakalanıp birden zenginleşiliyor. Sonra Kuzey Irak, Irak’ın tamamı, Suriye Lübnan bizim oluyor. Yıl 2023’e geldiğinde ise öyle bir coşku var ki her tarafta bayram havası esmiş, zannedersiniz Kanuni Viyana’yı fethetmiş. Bütün bunlara rağmen şiirlerin hemen hepsinde bir karamsarlık var. 2030 yılı için ise müthiş uyarılar bulunuyor.

Sakın yanlış anlaşılmasın, Öyle bildiğiniz türden divan şiirleri değil bunlar, satırlar aynı zamanda tarihler verip sizinle konuşuyorlar.

Sanıyorum ileride büyük ve derin bir çağlayan var. Uyarılar onun için olmalı. Nehrin sakin akan bu bölümünde çok balık olması da belki bu yüzden. Çağlayandan ürken bütün balıklar buraya demek ki bu sebeple toplanmışlar. İnşallah paşanın torunu gibi birden yükselip sonra düşmeyiz. Ama içimde bir his var, Müştak baba şimdiye kadar hiç yanılmadı.

Eskiden maç biletleri için geceden kuyruğa girilirdi, şimdiki gibi kombineler yoktu. Biletler bittiği halde hala kuyrukta bekleyenleri ise polis coplayarak dağıtırdı ki stadın etrafındaki kalabalık sebebiyle elinde bileti olduğu halde içeriye giremeyen kimse kalmasın. Bilet kuyruğu çok uzun olduğu için eğer kuruğun arkasında kalmışsanız polisin kuyruğun başını dağıttığını göremezdiniz. Kuyruk açıldı sanarak sevinçle daha hızlı yürümeye başlar hatta polis copuna doğru koşardınız. Sonuç malum…  Stada girip maç seyretme umutlarınız sırtınızdaki acıyla size tam bir hafta nasıl olup da copa doğru koştuğunuzu düşündürürdü.

Müştak Baba’ya göre 2023’e kadar giderek hızlanan bir trend ile Orta Doğu’da başarılara koştuğumuzu sanacağız, 2030’da ise gam ve kederler her yanı sarıyor. Bilet kuyruğunun ilk hareketlendiği yıl ise 2011’in sonu 2012’nin başı.

Yıllardır bir umutla bekliyoruz, aynen geceden gelip bilet kuyruğuna girenler gibi… Umarım sabah olunca ‘’Bilet bitti dağılın!’’ diyerek coplanıp dağıtılmayız…

Çözebildiğim en son şiirin adı Tecrid… Anlamı ise ‘’ayrı kal’’. Müştak baba bu şiirinde bizlere ‘’Aman ayrı kalın!’’ diye seslenerek hangi tarihi veriyor biliyor musunuz?  2023 yılını… Bizi tecrid etmek istediği yer neresi dersiniz? Bari oldu olacak onu da söyleyeyim:

IRAK!!!..

www.anahtar.tv

(Visited 55 times, 1 visits today)
Kapat
Yandex.Metrica